⏳ KURBANLIK ADANAN PEYGAMBER





Babası : Hz. İbrahim (a.s)

Annesi : Hatice



Hz. İsmail’in babası İbrahim peygamberdir ve annesinin ismi ise Hacer’dir. Hz. İbrahim’in uzun bir süre boyunca çocuğu olmamış fakat bir süre sonra Allah’a etmiş olduğu dualar neticesini bulmuştur. İbrahim peygamber, 86 yaşında iken oğlu İsmail’e kavuşmuştur. Bu nedenle de İbrahim peygamber “Allah dualarımı kabul etti” anlamını taşımakta olan İsmail adını vermiştir.

 

Hz. İbrahim'in (A.S.) Hacer Validemiz İle Evlenmesi

 

İbrâhîm -aleyhisselâm-'ın Sâre vâlidemizden çocuğu olmadı. Yaşları da hayli ilerliyordu. Sâre vâlidemiz, câriyesi olan Hacer'i âzâd edip İbrâhîm -aleyhisselâm-'la evlendirdi. Bu izdivacdan Hazret-i İsmâîl dünyâya geldi. Ve Muhammedî nûr İsmâîl -aleyhisselâm-'a intikâl etti. Sâre vâlidemiz ise, bu nûrun kendisinden intikâl edeceğini düşünmekteydi. Buna çok üzüldü. İbrâhîm -aleyhisselâm-'a Hacer vâlidemizi başka bir beldeye götürmesini söyledi. İbrâhîm -aleyhisselâm- da Allâh'ın emri ile Hacer vâlidemizi ve oğlu Hazret-i İsmâîl'i ıssız bir belde olan Mekke'ye götürdü. Cebrâîl -aleyhisselâm- ona rehberlik yapıyordu. 

Zem Zem Mucizesi

Allah’ın buyruğuna uyan Hz. İbrahim (a.s) çölün ortasına Hatice ve hz. İsmail (a.s)’ı bırakıp gitti. Hz. İsmail (a.s) susuzluktan ağlamaya başlayınca Hatice ne yapacağını şaşırdı. Yarı şaşkın bir halde gelen geçen kervan olup olmadığı görmek için Safa ve Merve tepelerinin arasında 7 sefer gidip geldi. Döndüğünde Hz. İsmail (a.s)’ın topuğunun altından su fışkırdığını görür. Suyu boş yere akmasını engellemek için hatice ‘’zem zem (dur dur)’’ der. Zem zem ismide buradan gelir. 


Kurbanlık Adanan Evlat

Hz. İbrahim (a.s) ilk eşi Sare’dir. İkinci Eşi ise Hacer’dir. Hz. İbrahim (a.s) gençliğinde çocuk sahibi olamamıştır. Yaşlığında ise dua ederek ’’eğer bir oğlu olursa onu Allah’a kurban edeceğine dair söz verdi. ‘Yıllar sonra Hz. İbrahim (a.s)’ın ikinci eşi Hacer’den İsmail adında oğlu oldu. Aradan uzun zaman geçince Hz. İbrahim verdiği sözü unuttu. Sonra rüyasında sürekli Allah’a verdiği sözü görmeye başladı.

Birkaç sefer aynı rüyayı görünce rüyasını Hz. İsmail’e anlattı. Hz. İsmail küçük yaşına rağmen babasına sözünü tutması gerektiğini söyledi. Bir gün Hz. İbrahim (a.s) karar verdi. Oğlunu alıp daha doğru çıkmaya başladı.


Kör Şeytan

Yolda giderken Hz. İsmail (a.s) şeytanı gördü. İblis onu kandırmaya çalışıyordu. Hz. İsmail (a.s) üç yerde iblisi görerek ona taş attı. Birisinde taşın biri iblisin gözüne geldi. kör şeytan lafı buradan geliyor. Hac mevsiminde şeytan taşlamada bu niyetle taşlanıyor.

Hz. İbrahim (a.s) kurban etmek üzere hz. İsmail (a.s)’ı taşa yatırdı. hz. İsmail (a.s) ellerini sıkıca bağlamasını ve korkmamasını söylerek babasını teselli etti. Hz. İbrahim (a.s) bıçağı iki sefer  Hz. İsmail (a.s)’in boynuna sürttü lakin bıçak kesmedi. Taşa sürdü taşı iki ye böldü. Üçüncü kez denediğinde allah gökten koç’u indirdi. Allah, Hz. İbrahim (a.s)’ı sözünu tutmakla sınamıştı. Hz. İbrahim (a.s)’ı sınavı geçti ve allah ona koç’u göndererek onu kesmesini istedi. Allah’a kurban kesmek’te buradan geliyor


Kabe’nin İnşaası

Kâbe, yeryüzünde inşâ edilen ilk mâbed idi. Hz. Âdem yeryüzüne indikten sonra, ilk işi meleklerin yardımıyla bu mukaddes binayı yapmak olmuştu Kâbe, zaman zaman tamir edilerek Nûh tûfanına kadar mâbed görevini sürdürmüştü. Tûfandan sonra yeri kaybolmuş, varlığından iz ve eser kalmamıştı.  Allah, bu şerefli mâbedin, Müslümanlara kıble olması için ortaya çıkarılıp yeniden inşâsını Hz. İbrahim ile oğlu İsmail`e nasib edecekti.



Hz. İsmail (a.s) peygamberliği

İsmâîl -aleyhisselâm-, babasının vefâtından sonra Kâbe ve hac ile ilgili hizmetleri yürütmeye devâm etti. İlk olarak Kâbe’ye örtü örttü. Yüce Allâh, O’na Peygamberlik verdi, O’nu Mekke ve çevresinde oturan Cürhüm ve Amalika halkı ile Yemen kabîlelerine, Me’rib ve Hadramevt taraflarına peygamber olarak gönderdi. Hazret-i İsmâîl (a.s.) onları elli yıl İslâm’a dâvet etti. Bâzıları îmân etti, bâzıları ise küfründe inad etti. Fakat îmân edenler pek azdı. İsmâîl -aleyhisselâm-, sabır ve sebat ile vazîfesine devâm etti. Âyet-i kerîmede buyrulur:

 “(Habîbim) İsmâîl’i, İdrîs’i ve Zülkifl’i de (hatırla). Hepsi de sabredenlerdendi.” (el-Enbiyâ, 85)

Post a Comment

Daha yeni Daha eski