✏️ Âmir dedi ki: Ben Nu'mân ibn Beşîr (radıyallahü anh)'den şöyle derken işittim:

Ben Rasûlüllah (S.A.S)'dan şöyle buyururken işittim: 

"Halâl belli, haram da bellidir. İkisi arasında (halâl mı, haram mı belli olmayan bir takım) şübheli şeyler vardır ki, çok kimseler bunları bilmezler. Her kim şübheli şeylerden sakınırsa, ırzını da dînini de tertemiz tutmuş olur. Her kim şübheli şeylere dalarsa(içine girmek yasak olan) koruluk etrafında davarlarını otlatan bir çoban gibi, çok sürmez içeriye dalabilir. Haberiniz olsun, her devlet başkanının kendine mahsûs bir koruluğu olur. Gözünüzü açın; Allah'ın yeryüzündeki koruluğu da haram ettiği şeylerdir. Haberiniz olsun ki, bedenin içinde bir lokmacık et parçası vardır ki iyi olursa bütün beden iyi olur; bozuk olursa bütün beden bozulur. İşte o (et parçası) kalbdir".


BUHARİ

 


✏️ Enes'ten tahdîs etti ki, 

Peygamber (S.A.S)

"Kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin nefret ettirmeyin" buyurmuştur.

  BUHARİ



 

✏️ İbn Abbâs radıyallahü anhüma: 

Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) beni kucakladı da: 

"Yâ Allah, ona Kitâb'ı öğret!" diye dua etti, dedi.

 

 BUHARİ




✏️ Enes (radıyallahü anh) şöyle demiştir: 

Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

"İlmin kaldırılması, cehlin kökleşmesi, şarâbın içilmesi, zinanın çoğalması kıyâmet alâmetlerindendir"


 BUHARİ



 

✏️ Abdullah ibn Amr (radıyallahü anh) şöyle demiştir: 

(Veda haccında) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'tan işittim, şöyle buyuruyordu:

"Allah, ilmi kullarından çekip çıkarmak (yani silmek) suretiyle değil, âlimleri kabz etmek suretiyle kabz edecektir. Nihayet hiçbir âlim kalmayınca, halk bir takım câhil kimseleri kendilerine başkanlar edinirler. Bunlara birtakım suâller sorulur, onlar da ilimleri olmadığı hâlde fetva verirler de hem kendileri dalâlete düşerler hem halkı dalâlete düşürürler"


 BUHARİ



Ebû Hureyre (Radıyallahü Anh) Şöyle Demiştir: 

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

"Benim adımı (kendinize yahut birbirinize) isim takınınız, fakat künyemi (yani "Ebu'l-Kaasım" künyesini) takınmayınız. (Şu da bilinsin ki) her kim beni ru'yâda görürse, hakikatte beni görmüş olur. Zîrâ şeytân benim suretime temessül edemez. Bir de her kim benim ağzımdan bilerek yalan uydurursa, cehennemdeki yerine hazırlansın"


 BUHARİ

Post a Comment

Daha yeni Daha eski