Kurban Bayramı’nda kesilen kurbana udhiyye denir. Bu kurbanın dışında da kesilebilen bazı kurbanlar vardır. Kurban kesmek, farz değil sünnettir.  


Kur’an-ı Kerîm’de şöyle buyrulmaktadır:

“Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (onları kurban ederken) Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.” (El-Hac, 22/28),

Her ümmet için Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık.” (El-Hac, 22/34).

 

Sahih hadis kaynaklarında yer alan rivayetlerde;

Hz. Peygamber (s.a.s.), Kurban Bayramı’nda Allah katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Allah katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın boynuzu, tırnağı da dâhil olmak üzere her şeyinin kişinin hayır hanesine yazılacağını ifade etmiştir (Tirmizî,)

Nitekim kendisi de kurbanın meşru kılınmasından itibaren vefat edinceye kadar her yıl kurban kesmiştir (Tirmizî, Edâhî)





🐏 Akika Kurbanı

İslam dininde yeni doğmuş olan çocuklar için şükür amacıyla bir kurban kesilmektedir. Çocuğun sağ salim doğduğuna şükür etmek için kesilen bu kurban akika kurbanıdır.

Fakat elbette akika kurbanı kesmek farz değil sünnettir. Yani her Müslüman çocuğu doğduğu zaman akika kurbanı kesmek zorunda değildir.

Akika kurbanını çocuğun doğduğu zamandan itibaren bulu çağına erinceye kadar olan uzun bir zaman dilimi içerisinde kesmek mümkündür.

Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) buyurmuştur ki;

Her çocuk (doğumunun) yedinci gününde kendisi için kesilecek akîka kurbanı karşılığında bir rehine gibidir. Akîka kurbanı kesildikten sonra çocuğun başı tıraş edilir ve ona isim verilir.”

(Ebû Dâvûd, Dahâyâ, 21)

 

🐑 Şükür Kurbanı

Allah Teala’ya (c.c.) herhangi bir konuda ve herhangi bir vesileyle şükretmek için kesilen kurban şükür kurbanıdır. Bir mümin, istediği bir şeye ulaştığı zaman, bir amacını gerçekleştirdiği zaman yahut bir nimete nail olunca şükür kurbanı kesmek isteyebilir.

Şükür kurbanı kesmek de dinimizde farz olan bir durum değildir. Kulun Allah Teala’nın (c.c.) bahşettiği bir nimete, ona sunduğu bir lütfuna şükür ifadesi olarak kestiği kurbandır. Şükür kurbanı herhangi bir durum için önceden adakta bulunulmadığı sürece farz değildir. Fakat eğer bir insan adakta bulunduysa bunu yerine getirmekle yükümlüdür. Şükür kurbanı kesen kişi ve ailesi kurbanın etinden yiyebilir, aynı zamanda fakirlere de dağıtabilir.

 




🐑 Adak Kurbanı

Bir kimsenin dinen yapmakla yükümlü olmadığı halde Allah’tan (c.c.) yardım dilemek veya Allah (c.c.) rızası için bir kurban kesmeyi adaması ile kesilen kurban adak kurbanıdır.

Herhangi bir sebepten dolayı adakta bulunan kişinin, istediğine eriştikten sonra adadığı adak kurbanını kesmesi ise dinen vaciptir yani gereklidir.

Adak kurbanı kesen kişi, kesilen hayvanın etinden yiyemez. Adağı olan kişinin anne-baba, eş-çocuk, dede-nine gibi yakın akrabaları da adak kurbanının etinden faydalanamaz. Adak kurbanının etinin tamamı fakirlere dağıtılır.

Hanefî mezhebine göre temettü veya kıran haccı, hac ve umre ibadetlerini yaparken, Kabe-i Şerif’e ve Harem bölgesine hediye olmak üzere kesilen ve bir kesim için şükür kurbanı olarak da nitelendirilen kurban heyd kurbanıdır.


🐑 Heyd Kurbanı

Heyd kurbanı, hacı ve umreyi beraber yapan hacılara Harem bölgesinde kesmeleri vacip olan kurbandır.

Hac ile ilgili bir başka kurban daha bulunmaktadır. Bu da hac esnasında bulunan hac yasaklarını ihlal eden Müslümanların yükümlü olduğu kefaret kurbanıdır.
Hacdayken hac yasaklarını ihlal edilmesi halinde kesilmesi gereken kurbana ceza ve kefaret kurbanı denmektedir.

 

Ölüye Kurban Kesilir Mi?

Kurban kesmek hayatta olan Müslümanlara verilen bir görevdir. Kurban Bayramı zamanı kurban kesmekle yükümlü olan insan diğer sünnet olan kurbanları da bulunduğu duruma göre kesebilir.

Kurban kulun Allah’a (c.c.) yaklaşabilmek, Allah’ın (c.c.) rızasını kazanabilmek, O’na şükretmek ve gereklilikleri yerine getirmek için gerçekleştirdiği bir ibadettir. Dolayısıyla da ölen kişi vasiyet etmediği müddetçe ölü adına kurban kesmek gibi bir ibadet biçimi yoktur.

Bazı fakihler, sevabı ölüye bağışlanmak üzere kurban kesilebileceğine de cevaz vermişlerdir. Fakat böyle bir zorunluluk ya da gereklilik bulunmamaktadır.

Post a Comment

Daha yeni Daha eski